Tanıma tenfiz 2025, yabancı bir mahkemenin kararının Türkiye’de geçerli olabilmesi için açılan dava türüdür. Bu dava, özellikle boşanma, nafaka, velayet gibi aile hukuku ve ticari anlaşmazlıklar gibi durumlarda kullanılır. Yabancı mahkemenin verdiği kararın, Türkiye’deki mahkeme tarafından tanınması ve uygulanması amacıyla başvurulur.

Tanıma Tenfiz 2025
Tanıma tenfiz, bir yabancı mahkemenin verdiği kararın Türkiye’de geçerli sayılması ve burada da uygulanabilir hale gelmesi amacıyla başvurulan hukuki bir süreçtir. Özellikle uluslararası hukuki anlaşmazlıkların çözülmesinde ve yabancı ülkelerde verilen kararların Türk hukukuna entegre edilmesinde kritik bir rol oynar. 2025 yılı itibarıyla, bu süreç, küreselleşen dünyada artan yargı işbirliği ve hukuki talepler doğrultusunda önemli bir mekanizma haline gelmiştir. Yabancı mahkeme kararlarının Türkiye’de geçerli olabilmesi için belirli kriterlere uyması gerekmektedir. Bu kriterler, Türk kamu düzenine, hukuk sistemine ve etik kurallarına aykırı olmamalıdır.
Tanıma Tenfiz Davası Nasıl Açılır?
Tanıma tenfiz davası nasıl açılır? Tanıma tenfiz davası açmak için ilk olarak, yabancı mahkemenin kararının Türkiye’de geçerli kabul edilmesi gereklidir. Kararın içeriği, Türk hukukuna ve kamu düzenine aykırı olmamalıdır. Tanıma tenfiz başvurusu, ilgili yabancı mahkemenin kararını içeren belgelerle birlikte, Türkiye’deki mahkemeye yapılır. Bu başvuru yapılırken, kararın verildiği mahkemenin adı, kararın tarihleri ve içerikleri gibi önemli bilgiler sunulmalıdır. Türkiye’deki mahkeme, kararın tanınması için başvurulan ülkenin iç hukukunu da göz önünde bulundurur ve değerlendirme yapar.
2025 Yılında Tanıma Tenfiz Davası Süreci
2025 itibarıyla, tanıma tenfiz davalarında daha hızlı bir süreç hedeflenmiş olsa da her dava yine de ayrıntılı bir inceleme gerektirir. Yabancı mahkemeler tarafından verilen kararların Türkiye’de uygulanabilirliği için mahkeme tarafından belirli kuralların yerine getirilmesi gerekmektedir. Türkiye’deki mahkeme, yabancı mahkeme kararlarının geçerliliğini, Türk yasalarına aykırılık durumlarını, kararın içeriğini ve önceden belirlenmiş uluslararası anlaşmalara uygunluğunu inceler. Bu süreçte, yabancı kararın içeriğinin herhangi bir şekilde Türkiye’deki hukuki düzeni tehdit edip etmediği önemli bir değerlendirme kriteridir.
Tanıma Tenfiz Davasında Hangi Kararlar Kabul Edilir?
Tanıma tenfiz davası yalnızca bazı türdeki yabancı mahkeme kararları için açılabilir. Özellikle aile hukuku (boşanma, nafaka, velayet), ticaret hukuku (ticari sözleşmeler, ödeme talepleri), ve diğer özel hukuk alanlarında verilen kararlar tanınabilir. Ancak bu kararlar Türkiye’de geçerli olabilmesi için, kararın Türk kamu düzeniyle çelişmemesi gerekir. Örneğin, bir boşanma kararının Türkiye’de geçerli olması için, Türkiye’deki kamu düzenine ve aile hukuku kurallarına aykırı olmaması gerekmektedir. Ayrıca, yabancı mahkemenin verdiği kararın gerekçeli olması da gereklidir.
Tanıma Tenfiz Davası İçin Gerekli Evraklar Nelerdir?
Tanıma ve Tenfiz davası, Türkiye’de yabancı bir ilamın geçerliliğini sağlamak amacıyla aile mahkemelerinde açılmaktadır. Bu süreçte, ilamın geçerli sayılabilmesi için belirli evrakların asıllarının sunulması gerekmektedir. Gerekli belgeler şunlardır:
- Yabancı mahkeme ilamı
- Kesinleşme şerhi
- Apostil şerhi
- Vekaletname
- Noter onaylı tercüme edilmiş belgeler
Bu evraklar, ilamın Türk mahkemeleri tarafından tanınabilmesi ve tenfiz edilebilmesi için şarttır.
Tanıma Tenfiz İçin Yabancı Mahkemeden Alınan Kararın Tanınması Şart Mıdır?
Evet, yabancı mahkemenin kararının tanınması, tanıma tenfiz davası açılmadan önce gereklidir. Türkiye’deki mahkeme, kararın tanınması için, bu kararın Türkiye’deki kamu düzenine ve yasalara uygun olup olmadığını değerlendirir. Eğer karar, Türk hukukuna ve kamu düzenine aykırı ise, mahkeme bu kararı geçerli saymaz ve reddeder. Tanıma tenfiz davası, sadece kabul edilebilir yabancı mahkeme kararları için açılabilir. Bu nedenle başvuru yapmadan önce, kararın geçerliliği konusunda uzman bir avukatla görüşülmesi tavsiye edilir.
Tanıma Tenfiz Şartları
Tanıma tenfiz davası için belirli şartlar bulunmaktadır. İlk olarak, kararın kesinleşmiş olması gerekmektedir. Ayrıca, Türkiye ile boşanmanın gerçekleştiği ülke arasında mütekabiliyet (karşılıklılık) esasına dayalı bir anlaşma veya fiili uygulama bulunması şarttır. Ancak, bu şart yalnızca tanıma için geçerlidir.
İlâmın Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması durumunda veya davalının itirazı ile, ilâmın dava konusu veya taraflarla gerçek bir bağ olmadan, yetkisiz bir devlet mahkemesi tarafından verilmesi de engellenmiştir.
Bunun dışında, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı olmaması gerekir. Ayrıca, ilâmı veren mahkemeye karşı, tenfiz talep edilen kişinin usule uygun şekilde çağrılmamış olması, o mahkemede temsil edilmemesi veya gıyabında karar verilmesi durumu da göz önünde bulundurulmalıdır. Bu şartlar doğrultusunda, ilgili kişi Türk mahkemelerinde itirazda bulunmamış olmalıdır.
Tanıma ve Tenfiz Tebliğ Şartı
Tanıma ve tenfiz davası, ilk bakışta çekişmesiz bir yargılama gibi görünse de, aslında taraflar arasında çekişmeli bir süreçtir. Mahkeme, her iki tarafın da haklarını gözeterek karar verir ve her iki tarafın da itiraz etme hakkı bulunmaktadır. Bu nedenle, davanın reddedilmesi mümkündür. Ayrıca, bu dava sürecinde karşı tarafa tebligat yapılması zorunludur. Eğer davalının Türkiye’deki ikamet adresi ya da bilinen bir adresi yoksa, tebligat yurt dışına yapılır. Bunun da mümkün olmaması durumunda, ilan yoluyla tebligat yapılması gerekir.
Ücretli danışmanlık veya avukatlık hizmeti almak için Enes Öztürk Hukuk Bürosu ile iletişim kurabilirsiniz.
Avukat Enes Efe ÖZTÜRK
ENES ÖZTÜRK HUKUK & DANIŞMANLIK BÜROSU